Travis Hale istediği her şeye sahipti; Maine’in cennet kasabası Pelion’da polis şefi olarak önemli bir konuma, kadınların ayaklarına kapanmasına neden olacak bir yakışıklılığa, çok fazla sevdiği üç yeğene ve yıllar önce verdiği bir dizi talihsiz karardan sonra onu çoğunlukla affetmiş bir aileye.
Geçmişi pişmanlıklar ve yanlış seçimlerle dolu olabilirdi ama geleceği parlak ve sınırsızdı. Ta ki kasabaya yeni gelen gizemli bir adam onu hem şok edici hem de savunulamaz bir şekilde karşısına alana kadar.
Bu adamın, Travis’in iyi düşünülmüş planlarına tamamen farklı şekillerde zarar verebilecek bir kız kardeşi vardı. Smoothie yapan ve kuş yemi yiyen bu vahşi kadına âşık olma riski tabii ki yoktu. Kadın onun tipi bile değildi. Kaliforniyalıydı ve asi kıvırcık saçları vardı, ayrıca sorunlu bir geçmişi olan bitki delisi biriydi. Fakat bundan da önemlisi, sadece yaz için kasabadaydı ve her yönüyle mükemmel olduğunu düşündüğü Gage Buchanan’ı arzulamakla meşguldü.
Ve Travis’in bildiği bir şey varsa, o da ikinci en iyi olmayı kabul etmeyeceğiydi.
Bir daha asla.