"`Devemi al canım,` dedi Dot Teyzem, Ayinden dönüşünde bu hayvandan inerken." İngiliz edebiyatının eksantrik dehalarından Rose Macaulay`ın en büyük romanı Trabzon Kuleleri böyle başlıyor . Modern Türkiye`nin arka bölgelerinde geçen bu güzel ve eğlenceli macerada, son derece sıra dışı seyahat arkadaşlarından oluşan bir grup, İstanbul`dan efsanevi Trabzon`a doğru yol alıyor, iksir satan büyücülerle, inatçı polislerle ve bir otobüs dolusu Güneyli evanjelistle turneye çıkan Billy Graham`la karşılaşıyor. . Ancak romanın baskın notası mizahi olsa da, anlatıcı eski imparatorlukların hayaletleriyle, dinsel çalkantılarla ve kaybedilen aşkın acı dolu anılarıyla yüzleşirken sayfaları kalp kırıklığıyla gölgeleniyor.