Tükendi
Stok AlarmıTürkler, İslâm dîni ile tanıştıktan sonra sonra, bir anlamda îman tazelemiş oldular ve o güne değin uğrunda her türlü meşru çabayı ortaya koydukları Yüce Dileklerini ve Değerlerini -îman tâzelemenin tabiî bir sonucu olarak- “İslâmî deyimlerle” ifâde etmeye başladılar.
…..
Türk Müslümanlığı konusu; siyâsî tarih, medeniyet tarihi, dinler tarihi, eğitim tarihi, müesseseler tarihi, düşünce tarihi, sanat tarihi, sosyoloji, iktisat tarihi, sosyal psikoloji, mezhepler tarihi, tarikatler tarihi, kelam, fıkıh, tefsir, tasavvuf, tasavvuf tarihi, felsefe, hermenonik, anlama ve beynin fonksiyonları, değerler dünyası, değerlerin yeniden inşası gibi alanlarda bize yepyeni perspektifler, farkındalıklar, yeniden inşa imkânları vermektedir. Siyâset bilimi dahi bu ana güzergâha bağlı bir gelişme imkânına kavuşmaktadır.
…….
Temelleri tarihin ilk çağlarından bu tarafa müstesna devlet adamları, âlimler, ârifler, fâzıllar tarafından atılmış ve geliştirilmiş olan Türk Düşüncesinin, Türk Müslümanlığı’nın ahenkdâr biçimde, bugünün problemlerini çözecek şekilde, bilimle, felsefeyle, sanatla ihyâsı ve inşâsı, günümüzün ve yakın geleceğin Türkleri için, Yüce Tanrıya, atalarına, tarihe ve insanlığa karşı vicdânî bir zorunluluktur.
Kırmızılar hareketi olarak Türk Müslümanlığı konusunda yaklaşık 40 yıldır fikrî mesai yapan Sait Başer’le yaptığımız nehir söyleşiyi takdim ediyoruz.