"Ticaret"in de İslam şeriatı çerçevesinde temiz ve Rabbanî olmasını sağlayan ahlâkî ilkeleri vardır. Bu ilkeler sayesinde tamahkârlıktan, bencillikten uzak tutulur, toplumun inşa edilmesi ve başkalarıyla karşılıklı merhamete dayalı ilişkiler kurulması için bir araç haline getirilir. Bütün bu ilkelerle yürütülecek ticarette esas olan ise Müslümanın kalbinde yer eden şu kesin kanaattir: Mal, esası itibarıyla Allah`ın malıdır, insanlar da o mal üzerinde halife olarak görevlendirilmişlerdir.
Ancak, dünya değiştikçe; ülkeler, coğrafî şartlar ve demografik yapılar değiştikçe; teknoloji ilerledikçe ve sosyal, siyasal, kültürel ve iktisadî hayat değiştikçe ticaret ve ticaretle ilgili konular da değişmektedir. Değişen bu durum ve şartlar, cevap bekleyen yeni sorunlara kapı açmaktadır. Değişen bu durum ve şartlara uygun yeni şer`i çözümler bulmak da şeriatın en önemli konularından biridir. İşte İncelediğiniz bu eser; günümüzün çağdaş ekonomik bazı kurum, kavram, yapı, işlem ve hizmetlerini İslâmî açıdan ele alarak şer`i çözümler üretmektedir: Bankacılık işlemleri, borsa, kredi kartları, telif hakları, faiz, enflasyon, sigorta, finansal kiralama, borç-alacak ilişkileri, alışveriş türleri, şirket türleri, para, kâr, sermaye, ortaklık, emek, üretim, yatırım, işçi-işveren, mal, taksit, kredi, döviz, çek/senet, zekât gibi...