On dokuz ve yirminci yüzyıllar İslâm düşüncesinde yeni arayışların başladığı bir dönemdir. Batı karşısında bilim, teknoloji, toplum ve ekonomiden nazarî bilimlere kadar pek çok sahada geri kalmış Müslüman dünyanın düşünürleri de mevcut duruma çözüm arayışları noktasında ciddî bir mesai içerisine girmişlerdir. İşte İslâmî ilimler bünyesindeki yenilenme ve sorgulama çabalarının bir ürünü de Yeni İlm-i Kelâm adını verdiğimiz dönem ve literatürü olmuştu. Elinizdeki eser, modern dönemlerde eleştirilere konu olmuş çağdaş bir düşünür olan Mısır müftüsü Muhammed Abduh’un bir yeni ilm-i kelâm denemesi şeklinde klasik Kelâm telifâtından özgün farklılıklar içeren güncel bir muhteva ile kaleme aldığı Risâletü’t-Tevhîd’dir. Yayımlandığı dönemde geniş yankılar uyandırmış ve şöhret bulmuş bu eserinde nev’i şahsına münhasır aklî bir yöntem uygulamış olan Abduh’un tüm eleştirilere rağmen geleneksel kabulleri büyük ölçüde muhafaza ederek klasik konulara yaklaşım noktasında dengeli bir tutum sergilediği görülmektedir.