Terkediş, modern dünya edebiyatında sömürgecilik sonrası dönemde yazılmış en parlak romanlardan biri.
Terkediş, kolonyalizmin bireysel ve siyasal düzlemdeki sonuçlarını üç neslin birbirine örülmüş hikayeleri üzerinden anlatan bir insanlık epiği. Gurnah, Terkediş’te uygarlığın eşiğinde ufalanan bir ülkeyi, ülkeden göçenlerin yakasını bırakmayan suçluluk duygusunu, yurtsuzluğu, kalanların üzerine çöken karanlığı, din ve geleneğin şaşmaz bir süreklilikle muhafaza ettiği değerleri ve yok ettiği aşkları anlatmakta. 1899’da çölde yolunu kaybeden ve yaralı halde Doğu Afrika sahilindeki bir şehre varan İngiliz seyyah Martin Pearce, bölge esnafından Hasanali’nin ve güzeller güzeli kardeşi Rehana’nın yardımıyla hayata döner. Pearce ile Rehana’nın hikayesini üç kuşağın ortak yazgısına bağlayan Gurnah, nesnel ve sahici anlatısı etnik-ulusal kimliklerin ötesinde bir kimliğin mümkün olduğu yeni bir debiyatın ve dünyanın habercisi.
“Gurnah, Terkediş’te çöküşü yeni bir şafağa dönüştürmeyi başarıyor.” Adam-Mars Jones