1908 Meşrûtiyeti’nden beri memleketimizde mektep sistemlerinde birçok yenilikler, ileri hamleler oldu. Bunları takdir ile karşılamaklığımız lâzımdır. Yalnız zaman ve mekân şartlarını düşünmeden, eğitim unsurlarının olgunluk derecelerini hesaplamadan yapılan ıslahat daima geçici bir mâhiyette kaldı. Eğitim unsurunu *bir meslek hâline getiren kanunlar çıktı, fakat bunu zaman ile destekleyen koruyucu tedbirler, öğ-retmenin maddî yaşayışını, mânevî, meslekî teşekkülünü (formation) besleyen, düzenleyen teşkilât kurulamadı. Cumhuriyet ve demokrasi rejiminin en büyük kalesi silahlı kuvvetlerden fazla öğretim ordusudur. Bu ordu, maddî kuvvetlerden ziyade bir memleket hayatında tesirli roller ifa eder. Yurt sevgisine ve meslek aşkına dayanan bu kuvvete sosyal hayatta mevki vermek, onu değerlendirmek her şeyden evvel yapılması gereken bir iştir. Her türlü terbiye, öğretim reformlarında meslek adamlarının serbestçe konuşmalarıyla iş görürsek yaptığımız işler geçici mâhiyette kalmaz. Birçok yenileşme hamlelerinde şuurumuzun iç âleminin duygularıyla değil, görünüşe aldanarak, zâhiri taklit ederek iş gördük. Yaptığımız maddî fedakârlık ile elde ettiğimiz netice birbirine uygun olmadı. Şimdiden sonra ideali şekle feda etmemekliğimizi temenni edelim.
İ. Memduh Seydol