Dağılan bir ütopya…
Dağılan bir devlet…
Dağılan bir aile…
20. yüzyılın belki de en sarsıcı travması olan SSCB’nin çözülmesi.
Bu çözülmenin Kırgızistan’daki tsunami etkisi.
Mühendis baba ve pedagog annenin bir sabaha mesleksiz uyanışları, iki çocuklu ailenin çaresizliği, ailenin dağılması…
Yıllar sonra mimar olan evin kızı Ümit’in gözünden bir “gerçek” hikâye.
Küskün evlât Ümit ve çaresiz anne Azime’nin dramları üzerinden bir aile, bir devlet, bir sistem hesaplaşması.
Bu çok taraflı yapı ilerledikçe, okuru hikâyenin terazisi olmaya çağırıyor, hatta zorluyor ve travmatik bir okuma vadediyor.
Okuma, bazen de “rahatsız” olmak için yapılır çünkü!