Kalemin kâğıtla buluştuğu yerde benim hikâyem son bulup, onunki daha yeni başlıyordu. Feryat eden bir kalbin itirafını anlatmak için vaktim gittikçe azalıyordu, sesini duyurmak için önce kendimle yüzleşmem gerekiyordu. Fakat aynanın karşısına geçtiğim her an kendi şahsiyetimi sorgulayacak kadar kendimi tanımaz olmuştum ve anladım ki bu hayatta üç şeyden kaçamazsınız: kaderinizden, kendinizden ve sizden öç almak isteyen kimseden.
Peki ya ben... Gerçekleşen bu facianın kurbanı mı, yoksa galibi miydim?