Teknolojik değişimin insani boyutlarını inceleyen herhangi bir araştırmacı eninde sonunda Lewis Mumford`la karşılaşacaktır. Mumford, konuyla ilgili çığır açıcı, ileri görüşlü yaklaşımlarıyla, modern materyal kültürün merkezindeki temel inanışlar ve etik ikilemler üzerinde düşünmemize yardımcı olacak geniş bir entelektüel kaynak sunar. Bu konudaki kitaplarından ilki olan Teknoloji ve Uygarlık, yirminci yüzyılın başlarındaki akademik geleneklere açıkça meydan okumuş ve teknoloji merkezli yaşamın doğurduğu beklentiler hakkında onlarca yıldır süren canlı tartışmalara zemin hazırlamıştır.
Mumford bizi her biri paradigma niteliğinde bir dizi büyüleyici bölümden geçirirken makineye dair "büyük anlatıyı" sunar. Makineyi, teknolojiyi, teknolojinin insan ruhu üzerindeki etkisini, yarattığı insan tipini, ortaya çıkardığı toplumsal sınıfları, bu sınıfların birbiriyle ilişkisini belki de eşi benzeri görülmemiş bir netlikle gözler önüne serer.
Kent planlamasından kültür ve sanat tarihine, teknolojiden toplumsal eleştiriye uzanan geniş bir alanda çalışmış olan Amerikalı düşünür Lewis Mumford`un başyapıtlarından biri olan Teknoloji ve Uygarlık, okuyucuyu kendi modern varoluşunun gerçeklerini, kökenlerini, çelişkilerini, yanlışlarını, doğrularını ve teknolojiyle ilişkisini irdelemeye davet ediyor.