Genellikle “Tek Tanrılı Dinler” olarak adlandırılan üç din günümüzde nüfus ve nüfuz açısından dünyada etkin bir rol oynamaktadır. Bu dinler kronolojik olarak sıralandığında Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam’dır.Bu üç dinin, doğrusu geçmişteki ve günümüzdeki bütün dinlerin temel ilkesi,dünyaya barışı getirerek; hem bireysel hem de toplumsal açıdan insan oğlunu mutlu kılmaktır. Ne var ki, “mutluluk o kadar çok parçacıktan oluşuyor ki,içlerinden daima birkaçı eksik kalıyor” ve dinler barışa yönelik hedeflerini tam olarak gerçekleştiremiyorlar.

İnsanoğlunun en kadim ideali olan barış, huzur ve mutluluğu temin ve tesis etmenin önündeki engellerin başlıcası, tarih boyunca bir kâbus gibi insanlığın başına çöken şiddet, hiddet, nefret, terör ve savaşlardır.Dolayısıyla şiddet, âdeta bir gölge gibi dinleri takip etmektedir. Ancak modern dünyamızda şiddet, dinleri gölgesinde bırakma konumuna kadar yükselmiş,neredeyse şiddetin bizatihi kendisi bir “din”, “modus vivendi” haline gelmiş örünmektedir.

Bu anlamda, geçmişte “savaş sanatı” adıyla kitaplar yazılmış ve savaşlar icra edilmiştir. Bugün artık insanlığın beklediği ve özlediği şey,“barış sanatı”nı hayatın her alanında gerçekleştirmeye çalışmaktır. Bunun için uyulması gereken biricik kural, dinlerde “Altın Kural” olarak adlandırılan“sana yapılmasını istemediğin şeyi, sen de başkasına yapma” olmalıdır.

Prof. Dr. Kadir Albayrak, “Tek Tanrılı Dinlerde Barış ve Şiddet İkilemi” isimli bu eserinde, insanlığın bu “ezeli ikilemi”ne ışık tutmaya çalışıyor ve “barış özlemi”nin gerçekleşmesi yolunda yeni çözüm önerileri getiriyor…