Yirmi üç yıla yakın bir zaman diliminde tamamlanan nüzul sürecinde Kur’an, epistemik bir nesne olarak algılanmadığı gibi hayatın akışı içerisinde ortaya çıkan her bir tikel sorunun çözümünde başvurulması gereken bir referans metni olarak da kullanılmıyordu. Hz. Peygamber’in vefatından sonraki süreçte sahâbîler de Kur’an’ı her bir mesele için kendisine müracaat edilen bir teşri kaynağı olarak kullanmadıkları gibi tek tek ayetler üzerine tefsir çalışmaları da yapmadılar.