Tükendi
Stok AlarmıBüyük müfessirlerden Mukâtil b. Süleyman’ın Tefsir-i Kebir’i, bize eksiksiz ulaşmış ilk Kur’ân tefsiridir. İmam Şafii’den tutun, İbn Kayyim el-Cevziyye’ye varıncaya kadar ondan nakil yapmamış, açıklamalarına göndermelerde bulunmamış bir müfessir ve ilim adamı yok gibidir.
Mukâtil, dehası ile yüce ve üstün anlamları idrak ederek, Kur’ân`ı sade ve yalın bir şekilde tefsir etmektedir. Bu sebeble onun tefsiri, büyük bir beğeni kazanmış, ileri gelen imamların övgülerine mazhar olmuştur. İmam Şâfii’nin, şu şehâdeti çok değerli ve muteber bir şehâdettir: “İnsanlar tefsirde Mukâtil’e muhtaçtırlar.” Ahmed b. Hanbel’in de şöyle dediği rivâyet edilmiştir: “Mukâtil, Kur’ân’ı bilen biri idi.” Ebû Hanîfe’nin oğlu Hammad’ın da şöyle dediği nakledilmiştir: “Mukâtil; tefsir ilmini, el-Kelbî`den daha iyi bilir.”
Mukâtil’in tefsirinin ayırt edici özelliği kolaylık ve basitliktir. Bunun yanında âyetlerin anlamlarını ve Kur’ân’daki müteşâbihler ile Sünnet’te onunla alakalı olanları da tam anlamıyla kuşatır. O adeta sehl-i mümteni üslûplu bir tefsirdir.
Mukâtil tefsirini, öncekilerin tefsir ve görüşlerini toplayıp bir araya getirerek değil; bunları inceleyip tetkik ederek, kendi görüşüne göre doğruya en yakın olanı tercih ederek gayet özlü, basit ve açık ifadelerle ortaya koymuştur.
Mukâtil b. Hayyan’a “Sen mi daha bilgilisin, yoksa Mukâtil b. Süleymân mı?” diye sorulunca, şöyle cevab vermiştir: “Ben insanlar arasında Mukâtil’in bilgisini, ancak diğer denizler arasındaki yeşil denize benzetebiliyorum.”