"Bir insan kapana kısılmışsa ve seçme şansı yoksa, kapanın içini dekore etmeye girişir."
Beş parasız bir halde şehirden şehre sürüklenirken hayata tek başına tutunmaya çalışan Suzy ile Dünya Savaşı`nın bitiminde askerden döndükten sonra bilim insanı olmak için uğraşan Doc`un yolları Sardalye Sokağı`nda kesişir. Balıkçıları, serserileri, göçmenleri, sevimli dolandırıcıları ve sıra dışı polisiyle sahici hayatın samimi bir resmi olan bu sokakta ilişkiler de tutkuyla yaşanır. Konumları birbirinden farklı bu insanların arzuları, duyarlılıkları, birlikte sevgi ve dayanışma ruhuyla var olma çabalarına, "Berbat Çarşamba" ile "Bekleme Günü Cuma" arasında, kırılgan bir aşkın etkileyici öyküsü eklenir.
Neredeyse her eseri başyapıt sayılan ve dünya edebiyatına katkılarından dolayı 1962 yılında Nobel Edebiyat Ödülü ile onurlandırılan John Steinbeck`in üçlemenin son cildi Tatlı Perşembe`de incelikli anlatımıyla yansıttığı Sardalye Sokağı, roman sanatının en özel mekânlarından biridir.