Yıl 1891`di, ay Ekim, gün Pazartesi. Worsted Skeynes`deki tren istasyonunun dışındaki karanlıkta, Bay Horace Pendyce`in omnibus`u, faytonu, bagaj arabası, mekânı tekeline almıştı. Bay Horace Pendyce`in arabacısının yüzü, yalnız istasyon fenerinin ışığını tekeline almıştı. Gül solungaçlı, şişman, kısa kesilmiş gri bıyıkları ve anlaşılmaz bir şekilde büzülmüş dudaklarıyla, feodal sistemin bir amblemi gibi doğu havasında yükseklerde hüküm sürüyordu. İçerideki platformda, Bay Horace Pendyce`in uzun, gümüş düğmeli üniforma ceketleri içindeki birinci uşağı ve ikinci seyisi, silindir şapkalarının küstahça yukarı kalkmasıyla görünümleri biraz olsun rahatlamış bir şekilde, 6.15`in gelişini bekliyorlardı. Zamanının ötesinde bir kadın karakter ve Louisa May Alcott`un özgün anlatımıyla Açan Gül, modern kadının doğuşuna dair bir başyapıt niteliğinde.