Hz. Peygamber ardından da Ali b. Ebi Talib’i (as.) çağırdı ve ona: “Ey Ali! Çık ve bu insanların sıkıntısını gider ve Cahiliye devrinin değerlerini ayağının altına al,” buyurdu. Ali çıktı ve o insanların yanına vardı. Yanında da Resulullah’ın (sav.) tazminat için kendisine tevdi ettiği mal ve para vardı. Ali kan diyetlerini ödedi, mal kayıpları için gerekli ödemeleri yaptı. Hatta köpeklerin su içtikleri çömlekler için de tazminat ödedi. Diyet ve tazminat işi bittikten sonra yanında bir miktar para kalmıştı. Ali (as.) onlara: “Size diyet ve tazminat olarak ödenmemiş bir şey kaldı mı?” diye sordu. Onlar: “Hayır,” dediler. Ali: “Ben artan bendeki bu parayı Resulullah adına ihtiyaten size veriyorum. Belki onun bilmediği ve sizin de bilmediğiniz eksik bir şey kalmıştır,” dedi. Ali bunu da yaptıktan sonra Resulullah’ın (sav.) yanına döndü ve ona yaptıklarını anlattı. Resulullah ona: “İyi ve güzel yapmışsın,” buyurdu. Akabinde de ayağa kalktı ve kıbleye dönerek koltuk altlarının beyazlığı görünecek kadar ellerini semaya kaldırdı ve şöyle dedi: “Allah’ım Halid b. Velid’in yaptıklarından Sana sığınır ve bundan beri olduğumu arz ederim,” dedi ve bu sözü üç kere tekrarladı.