Bakmayın son yıllarda gerginleştiğimize, aslında biz mizahı çok seven bir milletiz. Mizahla iç içe yaşamayı, o engin hoşgörülü dünyada bulunmayı her zaman isteriz. Bu özelliğimiz, tarih boyunca hep devam edegelmiştir. Mizah alanında yaptığı araştırmalarla tanınan edebiyatçı yazar Mehmet Nuri Yardım, Edebiyatımızın Güleryüzü ve Mizahın İzahı ile birlikte Tarihimizin Güleryüzünü de kültür dünyamıza kazandırdı. Kitapta tarih boyunca farklı mesleklere mensup olan tanınmış şahsiyetlerin nükteleri, alfabetik sırayla bir araya getiriliyor. Padişahların, sadrazamların, şeyhülislâmların, şairlerin, müelliflerin, âlimlerin, komutanların ve diğer meslek mensuplarının birbirleriyle veya başkalarıyla yaptıkları zarif nükteler, sevimli latifeler ve seviyeli espriler anlatılıyor. Tebessüm ettirirken düşündüren, güldürürken derin çağrışımlar uyandıran kısa, hoş ve faydalı metinler. O nüktelerdeki incelikler, hikmetli düşünüşler, latifeler, mizah anlayışı yüksek bir milletin irfanından derin izler taşıyor.
Tarihimizin Güleryüzü, büyük bir medeniyetin aynaya yansıyan mütebessim çehresi, insanımızın naif yönü, duygularımızın coşkulu anları, şifahi kültürümüzün de yazıya dönüşen zenginliğidir. Abdülhamid Han’dan Abdülhak Hamit’e, Fatih’ten Ahmet Rasim’e, Alparslan’dan Akşemsettin’e, Barbaros’tan Cemal Nadir’e, Harun Reşit’ten Ekrem Hakkı Ayverdi’ye, İbni Sina’dan İbnülemin Mahmud Kemal İnal’a, Kâtip Çelebi’den İbrahim Hakkı’ya, Keçecizade İzzet Molla’dan Kavuklu Hamdi’ye, Namık Kemal’den Mazhar Osman’a, Yavuz Sultan Selim’den Vehip Sinan’a ve daha birçok kişi ile tebessüm deryasına dalacak ama doyamayacaksınız.