Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun, şeyh-ul müverrihin’ (tarihçilerin şeyhi) diye tanımladığı Emeritus Prof. Dr. Halil İnalcık, nehir gibi akıp giden bir söyleşide hayatını anlatıyor. ‘Halil Bey’ aynı zamanda Osmanlı sultanlarının zaaflarından Atatürk ile tanışmasına, Kıbrıs meselesinden Fransa ile ilişkilerimizin başlangıcına bizi kendi geçmişimizle tanıştırıyor ve gerçek bir tarihçinin nasıl olması gerektiğini gösteriyor. Öğrencilerinin sevgi ve hayranlıkla andığı, ömrünü tarih alanındaki yanlışları belgelerle düzeltmeye adamış Prof. İnalcık, dünyanın sayılı bilim adamları arasında. Makaleleri ve kitaplarıyla uluslararası çevrelerde ülkemizin gururu olan tarihçimiz yaşamını ve onunla iç içe geçmiş tarihi(mizi) anlatırken konuya öylesine hakim ki padişahların, kralların sarayında dolaşıyor, onların yakın arkadaşıyla konuşuyor hissine kapılıyorsunuz. "Onun çalışmalarını çıkarın, Osmanlı tarihinde hiçbir şey kalmaz." Prof. Mark L. Stein "Hoca, Fransızca yazar. İngilizce malum, Almanca en çetrefilli metinleri hiç tercümansız ve hatasız okur. Chicago`dayken 50 yaşındaki Halil İnalcık eski Fiorentine metinleri okuyordu. Dil öğrenmeyi de ayrcı çok teşvik eder. Beni `Fransızca, İtalyanca bilmeyen tarihçi olamaz` diye adeta haşlanmıştır." Prof İlber Suraiya Faroqhi "Halil Bey, ABD bilim hayatına ve şahsi hayatımıza bir lütuftur." Prof. Howard Reed "Bir tarihçi olarak hiçbir şekilde abartmadan söylebilirim ki, onun ders ve seminlerinde aldığım düzinelerce sayfa not, sahip olduğum en değerli şeyler arasındadır." Prof. Victor Ostapchuk