Toplumların hem biyolojik hem de sosyo-kültürel açıdan kendilerini yeniden üretmeleri, varlıklarını, temel belirleyici özellik ve değerleriyle birlikte geleceğe taşıma ihtiyacını ihmal etmeleri düşünülemez. Sosyo-kültürel bir organizma olan toplum, değişmez yönlerini tekrarlayabilme ve kimi durumlarda ortaya çıkan değişme zaruretini olabildiğince sağlıklı bir biçimde, unsurları arasında kopukluk ve çatışmalara meydan vermeksizin gerçekleştirme zorunluluğu duyar. Eğitim, bu zorunluluğun sonucunda ortaya çıkan bir sistemdir.