Bu “dünya Tanrısal bir öngörüyle yönetiliyorsa, neden yine de iyi insanların başına kötülüklerin rast geldiği” sorusuyla başlayan eserde Seneca, Stoa felsefesinin düşünüşüne uygun bir şekilde amaç meteorlar, fırtınalar, depremler gibi doğal fenomenlerin rasyonel ya da doğalcı bir analizini yaparak Stoacı evren tasarımında yer alan tanrısal öngörü anlayışıyla uylaşabilir olduğunu göstermeyi amaçlamaktadır. Seneca’nın yapıtlarında Tanrısal ve evrensel bir kader anlayışına sürekli bir vurgu vardır. Bu kader anlayışı eski Stoa ahlakının dayanağı olan “doğaya göre yaşamak” ilkesinde temelini bulur. Doğaya göre yaşamak doğayı yöneten Tanrısal akla göre ve bunu bilerek yaşamak anlamına gelir. Seneca’nın Tanrısal Öngörü’sü tam da bu kader sorunu bağlamında yazılmış Stoacı bir eserdir. Zira Stoa felsefesinin temel sorunlarından birisi de ahlaklı yaşayan ve seçimlerinden sorumlu olan insanın özgürlüğü ile evrensel zorunlulukla aynı olan kaderin varlığını bağdaştırma sorunudur. Düşüncelerinde evrensel Stoa felsefesinin evrensel zorunluluk anlayışına bağlı olan Seneca’nın diğer eserleri gibi Tanrısal Öngörü de Stoa okulunun düşünceleri için öğretici bir kaynak durumundadır.