Ümitsizliğin ve çaresizliğin karanlığından, kendi güç ve direnci ve de şifalı otların yardımıyla kurtulmak insanın maneviyatını yükseltir.

Sağlığına tekrar kavuşabilmek için insanın inanarak mücadele etmesi ve bu sorumluluğun bilincinde olarak karşı koyması, onu manen o kadar yükseltir ki, insan hastalıklı bir hayatın ümitsizliğinden yarı yarıya sıyrılmış olur. Bu eser, sadece insanların şifalı otlardan yararlanmak için gerekli bilgileri vermekle kalmayıp, gerçek şifanın ancak ruhsal yönümüzü güçlendirmekle sağlanabileceğini ifade ediyor.

Şifalı bitkileri kullanmak için bir çok yöntem mevcut: Çay, bitki özü, bitki suyu, bitki lapası, bitki buhar kompresi, krem ve yağ hazırlanması, bitki banyoları ve İsveç otları pansumanı. Kitap sayesinde bu metodları hem öğreniyor hem de hastalığa tatbik edebilecek duruma geliyoruz.

Okuyucularımız bir an otların zararından, yan etkilerinden çekinebilir, korkabilir. Yazar bu konuda şunları söylüyor: “Çağımızın hızlı yaşam tarzında, insanlar hap yutup daha çabuk iyileşmeyi kar addediyorlar. Ancak çoğu zaman yan etkiler, kısa bir aradan sonra kötü etkisini gösteriyor. Tanrı şifası bitkilerin ise, hiç mi hiç yan etkisi yoktur. En kötü etkisi, olsa olsa, hiçbir fayda vermemeleridir”.

Renkli resimlerle bezeli bu kitabın yazarı Maria Treben, şifalı bitkiler konusundaki engin tecrübesini okuyucularımıza aktarıyor. Yurdumuzda on bine yakın bitki türü var, Avrupa’da ise sayı beş bin civarında. Dahası üç bin tür bitki sadece ülkemizde yetişiyor. Bu nedenle, 168 sayfalık bu eser, sahip olduğumuz onca şifalı bitkiden şuurlu olarak yararlanmamızı sağlayacaktır.