Demedi. Diyemedi. Bitikti. Yenikti. Sözsüz, niyazsız, avuçlarını kupkuru yüzüne sürdü… Elleri ıslandı. Kapıya yürürken burnu aktı. Derince çekti burnunu. Ağır kapıyı zorla açtı. Ayakkabılarını giyip yıldızsız gökyüzüne baktı. Tek bir bulut bile yoktu oysa. Geceyi ciğerlerine dolduran bir nefes aldı. Geri verirken beraber, sevdiği bir şairden bir dize döküldü dudaklarından, *Tanrım bana dokun!* dedi adam.