Büyücü orduları ve yaratıkları İsimsizler Kalesi’ndeki bir avuç çocuğun üzerine yürüyor. Çocuklar kılıç, akıl ve cesaretlerini kuşanmak ve beklemek zorundalar.
Ruan’da İmparatorluk ordusu ve Prens İrkul’un topladığı asiler, son hesaplaşmaya hazırlanıyor.
Al’hazar Al’lar Adaları’na varıyor. Heybesinde gerçekler ve iç savaş olasılığı var. Gerçekler ortaya çıktıkça, Umay ve Erlik takipçileri arasında kılıçlar çekiliyor.
Aralarındaki sonsuz savaşın yeni bir aşaması için, Umay ve Erlik savaşı tanrılar katına taşıyor.
Bir büyücü kadın, güce tapmak ve bencil bir zulüm dışında hiç bir şey öğretilmemiş olan Pharsa; en aşağılık isteklerinin peşine düşüp, en asil amaçlara doğru giden bir yol buluyor önünde. Bir tercih hakkı olduğunu fark ediyor.
Savaş ve değişim zamanı geldi. Her insan tercih yapmak zorunda. Ya buldukları gerçeklikte yaşayacaklar, ya da cesaret ve emek ile kendi gerçekliklerini kuracaklar.
Her savaş, iç savaştır. Her savaş, içimizdeki savaştır. Kendini yenenlerin zaferi kutlu olsun.