Tanrı’nın özgürlüğüne ilişkin bir çalışmanın güçlükler içerdiği aşikardır. Bunlardan birisi, özgürlüğün tam olarak ne olduğuna ilişkin efradını cami’ eğyarını mani’ bir tanımın olmamasıdır. Her ne kadar özgürlük iki seçenek arasında bir tercihte bulunmak olarak anlaşılsa da, insanın karakteri, fiile ilişkin bilgisi, sosyal, ahlaki ve fiziki etkenler, insanın neyi tercih edeceğini etkilemekte ve bir anlamda insanın fiillerinin ortaya çıkışında doğrudan ya da dolaylı şekilde bir rol oynamaktadır. Söz konusu durumların etkisiyle oluşan fiilin de özgür mü; yoksa belirlenmiş mi olduğu meselesi, çözümü pek de kolay olmayan güçlükler barındırmaktadır. İnsandan hareketle tanımladığımız özgürlüğün, Aşkın olan varlığa nasıl atfedileceği de meselenin bir diğer önemli güçlüğüdür. Zira birtakım sınırlılıkları olan insan ile ilim, irade ve kudret gibi nitelikler bakımından sınırsız ve kâmil olan bir varlığın faaliyeti arasında ilişki kurulsa da, kurulan bu ilişkinin Aşkın varlığın faaliyetini açıklamakta yeterli olup olmadığı sorusu gündeme gelmektedir. Tüm bu güçlüklere rağmen bu durum, yine de ‘Tanrı özgür müdür?’ sorusunun hiçbir şekilde cevaplanamayacağı ve O’nun faaliyetine ve özgürlüğüne ilişkin birtakım sonuçlara asla varılamayacağı anlamına gelmemektedir. Bunu temele alarak, Tanrı’nın fiillerinde özgür olup olmadığı konusunu çalışmayı uygun bulduk.