TANIK!
Neden, neye tanık? Bence doğru yanıtlanmak kaydıyla önemli bir soru! Yaklaşık 45-50 yıllık bir dönemi kapsayan, yaşanmış binlerin hikâyesi. Doğru yazacağıma dair elimi kaldırıyorum. Evet! Sadece olanları yazıyorum. Edebi betimlerin anlatımın dışında, her olgu her olay doğrudur. İsimleri kendim koydum. Bu süreç içinde yer almış, yaşamış biri olarak özellikle 12 Eylül 1980’e sonra yaşanmış olanlar üzerinde durmayı gerektiğine inandım.
On iki Eylül 1980 faşist darbesinden sonra, sosyalistlerin sıkıyönetim koşullarında, hayatlarını illegal olarak nasıl sürdüklerini anlatan gerçekçi-sosyalist edebi bir tür olarak alıyorum. Faşist koşullarda yaşama koşullarının çok daraldığı ve kalmadığı bir avuç Devrimci-komünist insan, devlet terörünün en şiddetli iki yılını birlikte nasıl aştığı, yaratıcılıklarına tanık olacaksınız. İki elin parmak sayısını geçmeyen, farklı sosyalist görüşlerde insanların aralarındaki “ayrılıkları” elinin tersiyle itip, politik hayatın dayattığı devlet şiddetini ve ekonomik zorlukların imkânsızlığını nasıl aştıkları devrimci-dostluk örneğini okuyacaksınız.
Koşulların daha da daralıp, yaşamanın imkânsızlığından bile bir çıkış bulup, sahte pasaportla yurtdışına çıktığına siz de tanık olacaksınız. Bu kitap, bir anlamıyla Türkiye’nin yakın Sol-sosyalist tarihine tanıklık ediyor. Marksist bir gazetecinin politik göçmenlik yıllarını anlatırken, onun özel hayatının içinde yer alıp, özel hayatın bir ferdi gibi kendinizi hissedeceksiniz. Bu aynı zamanda, Baran’ın şahsında binlerce Devrimci insanın hayatına tanık olacaksınız. Korkmanıza ve endişelenmenize gerek yok. Bunu bir devir-teslim töreni olarak alın. Doğru şahitler olmadan iftira ve yalancı şahitlerin gerçek yüzleri hep siyah perdeyle karanlıkta kalacak. Bu siyah örtüyü siz kaldıracaksınız. Sizler adeta onların birer yakını olaylarda yer almış, tanıklar olacaksınız. Bazen ailenin bir ferdi, bazen yazarın anlattığı Baran’ın çocukluğuna gideceksiniz. Bazen devrimci-Komünist bir yoldaş olacaksınız. İnsanlığın ütopyası sizin de hikâyeniz olduğunu unutmadan tanıklık yapacaksınız.
Son 45-50 yılda dünya ve ülkemizde olan baş döndürücü politik, ekonomik, çevresel, kültürel değişmeleri ve farklılaşmaları görüp, tarihe kayıt düşeceksiniz. İnsanların nasıl başkalaştığını öğreneceksiniz. Ağırlıklı olarak 1970-2014 yılları arasında Türkiye’nin yakın tarihinin bir özetidir.
Bir devrimci gazeteci göçmenlik hayatını anlatırken zaman, zaman onun çocukluğuna seyahat edeceksiniz. Çocukluğuna ve gençliği içinde yer alırken, onun sevdalarına, serüvenlerine, coşkusunun tanığı olacaksınız. Bu gerçek hikâyede, genç idealist bir gazetecinin coşkuna, pişmanlıklarına, zorluklarını, bazen kısada sürse umutsuzlukların tanığı olacaksınız. Yazarın anlattığı Baran’ın özlemini, dünya görüşünü Ütopyası içinde kendinizi bulacaksınız.
Otuz beş yıl sonra ülkesine dönen, bir politik göçmenin geride bıraktıklarını yerinde görme umudu, nasıl hayal kırıklığı yaşadığını okuyacaksınız. Bu hikâye Soğuk-Savaş’ın son 30 yıllık sıcaklığını ve 21. yy.da olan Küresel kanlı-kirli çıkmazını, doğal tahribatı ve canlı hayatın sona doğru yaklaştığının hikâyesine tanıklık edeceksiniz. Bu aynı zamanda sizin ve hepimizin hikâyesidir. Korkmadan hikâyemize tanık olmalıyız. Rastgele bir Ad olmayıp, Tam bir TANIK!