... Balat gezilerimiz bittikten sonra İstanbul’un değişik mekanlarında buluşmalarımız başladı. Benim kendisine şehirle, semtlerle, geçmiş anılarıyla ilgili bazı sorularım da oluyor bunlar bazen bu gezilere sebep teşkil edebiliyordu.
İstanbul içindeki gezmelerimizde bazı fotoğraflar çekiyordum. Fakat sistematik değildi bu çabam. Zuhurata bağlıydı. Tıpkı gezilerimizin olduğu gibi. Bir gün, tabettirdiğim bir grup fotoğrafı kendisine getirerek, Hocam acaba arkalarına kısa notlar düşebilir misiniz benim için, dedim.
Orhan Okay’ın kişiliğinin şekillenmesinde, her yetişmiş insanda olduğu gibi, şahsen ve eserleriyle etkili olmuş birçok isim söz konusudur. Ancak şunu da sormamız lazım: Bir kişiliği sadece etki odaklarıyla açıklamak ne kadar doğrudur? Hocaları Nurettin Topçu ve Mehmet Kaplan’a ayrı ayrı özel bağlılıkları olmasına rağmen, bu bağlılık kendi kimliğini oluşturacak serbest ilgileri boğucu bir kalıba dönüşmemiştir. Buna meydan vermemiştir Okay. Yazdıklarına dikkatle bakılırsa, şahsen ve eserleriyle üzerinde etki bırakan isimler A. Hamdi Tanpınar, Necip Fazıl Kısakürek, Tahirül Mevlevî hatta eserleriyle tanıdığı Mehmet Âkif, Yahya Kemal diye genişler. Evet, her kişilik bir terkiptir, fakat sonuç olarak yine de kendisidir. Orhan Okay, orijinalitesine sahip bir şahsiyettir.