Bu kitapta, Cenab-ı Allah’a dostluk derecesinde yakın olmayı niyâz eden ve bu sebeple ismi Niyâzî olarak değiştirilen, ömrünü niyâzının samimiyetini ispat etmek için adayan ve tüm yaşamında “kurbiyyet” kurdukça artan derdinin dermânını, derdinin içinden aşkla ve irfânla çıkartma sonucu manâ sultanlığına yücelmiş olan, ismi aşk defterinin celâl kısmına yazılan Mısrî Niyazî Hz’ni okuyacaksınız. Ateşe yakınlık arttıkça nûrun artmasıyla birlikte sıcaklığı da artar ki takat getirmek ancak ateşe duyulan aşkla mümkündür. Maşuk, aşığının aşkındaki ateşle tecelli eder aşığına.
Niyâzî sultan, yüzünü manâ deryasına dönmüş olanların, deryadan gelen esintiye karşı, içine çektiği derin bir nefes olacaktır.
Niyâzî sultan, kavurucu sıcak altında çölde kalmışlara su, ağaç gölgesi ve serin bir nefes olacaktır.
Niyâzî sultan, keskin soğukta olana, içini ısıtan ateş, sıcak bir nefes olacaktır.
Niyâzî sultan, kurumaktan çatlamış toprağına yağmur bekleyene, yağmur olacaktır.
Niyâzî sultan, yolunu kaybetmişe yön veren gökyüzünde yıldız olacaktır.