Süpürge Bebek, bir korkuluktu. Görevi, evin yakınındaki ormandan gelebilecek yabani hayvanları uzak tutmak, onları korkutmaktı. Ama öyle güzel bir yüzü, aydınlık bir gülümsemesi, altın sarısı saçları vardı ki... korkutucu olmaktan çok uzaktı. Ailenin küçük kızı ona bayılıyor, onu bir bebeğe benzetiyordu. Adı da işte bu yüzden Süpürge Bebek’ti. Ve en sonunda Süpürge Bebek bir korkuluk olmaktan çıkacak, bambaşka bir şeye dönüşecekti. Peki neye dönüşecek dersiniz? Hayır, bir bebeğe değil!
Süpürge Bebek bir arkadaşlık ve kardeşlik öyküsü. Bütün ağaçlar birbirinden farklıdır ama bir yandan aynıdırlar ya, bu kitabı okuyan çocuklar da kendilerini ve diğer insanları işte böyle görmeye başlayacaklar...