Nuri Pakdil’de sükut anlamlı bir eylemin, anlamlı bir konuşmanın, damıtılmış, çoğaltılmış bir sesin ifadesidir. Sükut, bazen rettir, bazen başkaldırıdır, karşı koymadır, protestodur, imadır, ironidir. Ve sükut sesin koyulaşması, yoğunlaşmasıdır. Yani Nuri Pakdil’de sükut konuşmanın en yoğunlaştığı andır.
Nitekim Nuri Pakdil, 13 yıl boyunca bir sükut dönemi geçirdiğinde insanlar onun bu gizemli halinden öyle etkilendiler ki, yayınlarının ve derginin piyasada olduğu dönemlerden daha çok izlenmeye başlandığına tanık olduk. Kitapları fotokopilerle çoğaltılarak insanlar arasında yankılanmaya devam etti. Yani Nuri Pakdil yazarken ve konuşurkenden daha çok konuşulmaya, dinlenmeye başlandı. İşte Sükut Sureti’nde konuşmanın çok canlı örneğini bize gösterdi. Çünkü Nuri Pakdil bir devrimcidir ve devrimci susmaz. O yüzdendir susarken bile daha gür biçimde konuşması.
Suskunluğuna en anlamlı cevabı yine kendisi verdi: Dilimin döndüğü kadar sustum.