New York’ta geçirdiği beş heyecan verici yılın ardından Stevie’nin başarılı bir kariyeri ve göz
alıcı bir sosyal hayatı vardır. Artık en çok istediği şey bebek sahibi olmaktır. Otuz sekiz
yaşında olduğu ve İngiltere’deki ailesinin çoğundan uzakta, Manhattan’da küçük bir dairede
bekâr olarak yaşadığı göz önüne alındığında bu isteği imkânsız gibidir.
Anne olmaya kararlı olan Stevie, Londra’ya döner ve tek başına bir bebek sahibi olur. Ash’i
doğurduğunda anneliğin eski hayatı ve beklentileriyle acı bir şekilde çeliştiğini fark eder.
Çocuk sahibi olmanın bir hata olup olmadığını ve bu sorumluluktan kaçmak için ne
yapabileceğini merak etmeye başlar. Yeni gerçeklerle ve geleceğiyle mücadele ederken
geçmişiyle ilgili öğrendikleri, aile ve aşk hakkında inandığı her şeyi değiştirir.