Dostoyevski, hapishane günlerinden edindiği deneyimlerden yola çıkarak kendi nihilizmini ve iyiyle kötü arasındaki mücadeleyi, ezilen yoksul bir öğrenci olan Raskolnikov`un hikayesiyle anlatıyor.
Raskolnikov, insani amaçların, aşağılık araçları meşrulaştırdığına inandığından açgözlü yaşlı bir kadın tefeciyi öldürüyor. Okur, bu andan itibaren Raskolnikov’un bilincine kilitleniyor; kendinden nefret etme ve gurur, başkalarını küçümseme ve onlara ihtiyaç duyma, korkunç umutsuzluk ve kurtuluş umuduyla ilgili çelişkili duygularını paylaşıyor.
Suç ve Ceza; insanın, varoluşundan bu yana kalbindeki ebedi çatışmaları aydınlatan bir dizi olağanüstü dramatik sahneden inşa edilmiş trajik bir romandır. Ayrıca dini, sosyal ve felsefi unsurlarla aşılanan edebi bir şaheser…