Hayatı güzelleştirmek ve sağlığımızı korumak için bireysel çabalarımızı hiçbir zaman elden bırakmamamız gerekir. İş hayatından yansıyan stresler o kadar geniştir ki bu stresleri sağlığı tehdit etmeyecek düzeye indirmek kaliteli bir yaşam sürdürebilmemiz için kaçınılmazdır. Arabamıza, evimize, eşyalarımıza gösterdiğimiz aşırı özeni, niçin daha kaliteli, sağlıklı ve verimli bir yaşam sürdürmek için göstermiyoruz? Günümüzde stres, artık yediden yetmişe herkesi ilgilendiren bir problem haline gelmiştir. Kaynağı ne olursa olsun herkes iş hayatında ya da günlük yaşamında strese maruz kalmaktadır. Maruz kalınan bu stres, örgütleri, kurumları, işletmeleri ve ülkeleri ekonomik açıdan, bireyleri ise fiziksel-duygusal-zihinsel açıdan olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Sanayileşme yönünde hızla ilerleyen ve refahı toplumun tüm kesimlerine yayma çabasında olan bizim gibi ülkelerde stres, insan sağlığını, başarısını ve mutluluğunu etkilemekte ne yazık ki onarılamayan ciddi zararlar vermektedir.
Stres ve tükenmişlik bireyleri, aileleri, grupları, örgütleri ve genelde tüm toplumu bir hastalık gibi etkilerken bu fenomenlerle mücadele edebilmenin geçerli ve güvenilir yollarını da üretmek zorundayız.
Bu kitap okuyucuya, hayatını çevreleyen ve çoğunlukla olumsuz olarak atfedilen stres ve tükenmişliğin anlaşılmasında ve yönetilmesinde önemli bir çerçeve çizerken, aynı zamanda stres ve tükenmişlikle mücadelede, güncel literatür bilgileri ışığında temel ipuçları vermektedir.