Fin de siècle dönemi, toplum mühendisliği ve sosyal kontrol konularında önemli tartışmalara sahne oldu. Toplumun sağlığını ve verimliliğini artırmak için çeşitli politikalar geliştirildi ve uygulandı. Bu politikalar, biyopolitikanın bir parçası olarak bireylerin ve toplumun bedensel ve zihinsel durumunu düzenlemeye yönelikti. Ayakları üzerine kalkmaya çalışan beşeri ve toplumsal bilimler özgün olarak inşa etmeye çalıştıkları uzmanlık alanları ile söz konusu yaygın toplum mühendisliğinin bilimsel liderliğini elde etmeye çalıştılar. Cinsellik ve üreme kontrolü de biyopolitika açısından önemli bir tartışma konusu oldu. Bu dönemde, cinselliğin ve üremenin kontrol altına alınması ve düzenlenmesi, nüfusun yönetimi ve kontrolü açısından önemli hale geldi. Bu, biyo-politikanın bireylerin bedensel ve cinsel kimliklerini düzenleme ve kontrol etme çabalarının bir yansımasıydı. Söz konusu müdahalelerin merkezinde çoğunlukla kadın bedeni bulunduğu için mesele dar anlamda tıp tartışmalarının ötesinde kadın bireyselliği üzerine siyasal bir karakter kazandı.