Depremin fiziki fay hatları toplumsal fay hatlarını rastlantısal bir şekilde mi keser? Depremin yarattığı yıkım fevri midir? Deprem felaket midir? Bu sayıda yanıt aradığımız sorular oldu. 11 kentin etkilendiği Kahramanmaraş depreminin ardından aynı standartlara kavuşturulmuş benzer kentlerin benzer acılarına tanık olduk. Kadim kentlerin ve yeni kentlerin yok oluşlarını, içinde yaşayanların göçüşlerini gördük. Bu nedenle depreme jeolojik bir zemin hareketinden daha öteye taşıyacak bir akademik tahayyüle ihtiyacımız bulunduğu düşüncesiyle bakmaya gayret ettik. Şüphesiz salt jeolojik bir bağlamda depremi ele almanın, daha sonra alınması gereken önemler için ortaya koyulan reçetelerin hazırlanmasında veya depremin doğasının anlaşılır kılınmasında önemi göz ardı edilemez. Bu yöndeki bilimsel çalışmalar sayesinde katmanların, fayların ve çatlakların haritasını çıkarmak mümkün hale gelebilmektedir. Ancak depremin yarattığı çatlakta açığa çıkan toplumsal ilişkiler ağı farklı bir perspektife sahip olmayı gerekli kılar. Strata’nın bu sayısında depremin toplumsal boyutlarını, kentsel süreçlerde açığa çıkardığı ayrışmaları, medyanın söylemsel boyutunun bu süreçteki rolünü ele almaya çalışıyor, tüm eksiklerine rağmen…