Gökyüzü birden kaybolsa kim bilir ne renk olurdu.
Stalin on sekiz yaşını doldurmak üzere olan bir kenar mahalle çocuğudur. Kısa saçları, ona
lakabını veren kocaman bıyıkları ve öfke kontrolü ile ilgili ciddi problemleri vardır.
Her şeyin birbirine benzediği, grinin tüm tonlarını barındıran mahallesinde Stalin, günlerini
onu sadece sömüren depresif bir yaşlı adam olan Jean ile veya platonik bir aşk ile bağlı
olduğu görme engelli Bianca ile geçirmektedir.
Üvey babası ile kavga ettikten sonra Bianca’yı da yanına alarak evi terk etmek zorunda kalır.
İkisi kendilerine yetişkin olmalarını sağlayacak, bir ulusun çağdaş hayal gücünün enkazlarının üzerine inşa edilmiş, uçurumun kenarında dolanacakları bir yolculuğa çıkarlar.