Montessori, Pestalozzi, Dewey, Baltacıoğlu, Tonguç... Bu adları çok sık duyduk ve dönem dönem onların görüşlerini eğitim alanında söylenmiş ´son söz´ olarak benimsedik. Doğan Ergun, bütün bu adları eleştirirken, bireyle toplum arasındaki ilişkiyi bir karşıtlık, bir kopukluk olmaktan çıkarıp iki yanlı bir gelişmenin ortak dinamosu durumuna getirebilme yolunu arıyor.
Vardığı çözüm, `çokyönlü eğitim` kavramıdır. İlk basamaklardan başlayarak, çocuktaki yetenekleri çokyönlülük içinde, çok yönde sınamaya ve her yetenek demetine uygun düşecek yönü olabildiğince erken bir aşamada bulmaya yönelik bir eğitim.
Sistemler arasında bocalamış ve bu yüzden öğreticileriyle öğrenenlerinin başlarını döndürmüş olan bir toplumda böylesine sağlıklı bir arayışın uyandıracağı ilgi derecesi, aynı zamanda, o toplumda kendi geleceğine sahip çıkış bilincinin bulunup bulunmadığını gösteren bir ölçü olacaktır.
- Mümtaz Soysal