İnsan düşünen, anlamlı eylemler gerçekleştiren ve çevresiyle sosyal etkileşim içinde olan bir varlıktır. Birey, toplumsallaşma sürecinde içinde bulunduğu toplumun kültürünü ve diğer insanların kendisi hakkındaki beklentilerini öğrenir. Toplumun değer yargıları, doğru-yanlış ve iyi-güzel gibi kavramlar da toplumsallaşma sürecinde öğrenilir. Birey, toplumsallaşma sürecinde kurumsallaşmış normlara uyum sağlamayı öğrenir. Birey hem toplumsal yapıdan etkilenir, hem de toplumsal yapıyı etkiler. Böylece toplumsal düzen sağlanmış olur.
* İnsanlar toplumda neden uyum içindedirler?
* Bazı insanlar neden suç işler?
* Toplumda sınırsız özgürlük var mıdır?
* Özgürlüklerin sınırı nasıl belirlenir?
* Sosyal çatışmaların nedenleri nelerdir?
* Öğrencilerin akademik başarıları sadece onların zeka ve çalışkanlıklarıyla
açıklanabilir mi?
* Sosyal dünyamıza nasıl bir gözlükle bakıyoruz?
* Farklı perspektifler ışığında sosyal dünyamızı anlamlandırabiliyor muyuz?
* Çevremizdeki sosyal sorunların ne derece farkındayız?
* Sosyal olayları anlıyor ve geleceğimizi tahmin edebiliyor muyuz?
İşte sosyolojik bakış açısı, yaşamımıza etki eden toplumsal faktörlerin farkına varılmasını sağlar. Sorgulanmayan günlük eylemlerimiz, sosyolojik bakış açısı ile daha farklı anlamlar kazanır. Toplumsal yaşama etki eden faktörler hakkındaki duyarlılığımız, kendimizi ve diğer insanları daha iyi anlamayı kolaylaştırır.
Sosyologlar yaklaşık son yüz elli yıldır, toplumu daha iyi anlama ve toplumsal sorunların çözümü yolunda arayışlarını sürdürmektedir. Yaşanılan her an, yeni toplumsal değişim ve gelişmeleri de beraberinde getirmektedir. Bu durum, sosyologların toplumu anlama, toplumsal sorunları tanımlama ve sorunların çözümüne yönelik kapsamlı çalışmalarının devamını zorunlu hale getirmektedir.