Türkiye ve dünya son iki yüzyıldır “Batıcı garbiyat” yaptı. Batı üstünlüğünün tartışıldığı ve Asya/Doğu çağının başladığı yeni yüzyılda Doğu ve Türkiye’ye büyük bir sorumluluk düşmektedir. Mesele Batı karşıtı garbiyatçılık değil Batı garbiyatçılığının aşılması ve çözümün yeni bir dünya düzeni ve uygarlığı temelinde yeniden tanımlanmasıdır. Türkiye bu açıdan şanslıdır. Kemal Tahir ve Baykan Sezer 1960 sonrası Batı tarafından gündeme getirilen görüş ve kuramları ve Batı karşıtı garbiyatçılığı dönemin ve geçmişin pratiği içinde tartışarak kendi özgün kuramlarını geliştirdiler. Doğu, Batı, azgelişmişlik ve ATÜT, Türk toplum düşüncesi, sanat-edebiyat, toplum farklılaşmaları ve din, Osmanlılık, sosyalizm, Batıcılaşma görüşleri bunun tezahürleriydi. Kemal Tahir ve Baykan Sezer Batı yanılgısı ve açmazı saptamasıyla kalmamış, bu yanılgının aşılması için Doğu’nun ve Türkiye’nin imkânlarını ortaya koymaya çalışmıştır. Tarihe olan ilgileri geçmişe bir özlem, övgü veya sövgü değil geleceğe yönelik yeni bir dünya ve aşamanın temellendirilmesine yöneliktir.