Tükendi
Stok Alarmıİnsan yeryüzündeki uygarlık serüveni içinde bütünsel bir çözüm ve örgütlenme yaratamadığı için ayrışmış, parçalamış, farklı uygarlıklara bölünmüştür. Ancak insan bölünmüş, yabancılaşmış dünya içinde bütünlüğünü edebi, dini iktisadi, bilimsel, ideolojik, tarihi, sanatsal, zihinsel/entelektüel, duygusal çeşitli biçimler içinde çeşitli kurallar, ilkeler, değerler yaratarak çekişme ve çatışma içinde bile olsa ifade etmeyi başarmıştır. Uygarlık mirası/tarihi bütün bu çekişme ve çatışmaların toplamıdır. İnsan yaşamı bütün bölünmüşlüğüne rağmen sonsuz bir çeşitlilik ve zenginlik içindedir. Acılar, sevinçler, özlemler, umutlar, düş kırıklıkları, hırslar, ölüm, yoksulluk, zenginlik, üretim, çalışma, doğum, neşe, coşku, eşitlik, barış, özgürlük, adalet, eğlence, isyan, hastalık, şiddet, otorite ve bunun benzeri çeşitli insan halleri, duygu ve düşünceler binlerce yıldır herkes için tanıdıktır. Karmaşık, çelişkili bir bütün oluşturur. Toplum, tarih ve koşullar üstü kutsal, mutlak çıkarlar ve değerler yoktur. Bütün toplumlar için geçerli, eşit çıkarlardan da söz etmek mümkün değildir. Toplum içi ve toplumlar arası çıkar, çözüm farklılıkları sürdükçe mutlak, kutsal, bir kez elde edilince bütün durumlar için geçerlilik taşıyan değer ve çıkarlar, mutlak ve kutsal bir tarihi akış veya son yoktur. Corona virüs sonrası otoriter yeni dünyanın gündelik yaşam ilişkileri içindeki izdüşümü, ev-merkezli güvencesiz, kaotik anti-toplumsallaşma ve zihinsel/entelektüel, duygusal yoksullaşma olarak ortaya çıkmıştır. En son söyleyeceğimizi başta söyleyelim. Corona sonrası distopik-otoriter yeni dünyaya inat, çocukların, gençlerin, kadınların öncülüğünde ve hoşgörüsüyle, birlikte eğlenerek, üreterek ve dayanışarak toplumsallaşacağız.
Ertan Eğribel