Siyaset XIX. yüzyılda Batı’da yeni bir biçimde gündeme gelmiştir. Bu dönemde eski düzenin tasfiyesi ve yeni düzenin oluşturulması sırasında ortaya çıkan boşlukta toplum sınıflarının iktidarı ele geçirmek için kıyasıya bir çatışmaya girmesi yeni sorunların ortaya çıkmasına neden olmuştur. XIX. yüzyılda sosyolojinin ve diğer toplum bilimlerinin tasası toplumsal düzenin sarsılması ve yeniden kurulması sırasında ortaya çıkan sorunlara çözüm arayışından kaynaklanmaktadır. Endüstri ve Fransız devrimi sonrasında geleneksel kurumların ve dünya görüşünün temelsiz kalması, nüfusun artması, çalışma koşullarının elverişsizliği, mülkiyetin nitelik değiştirmesi, yoksulluk, sömürü, teknolojik gelişmeler, toplumsal değişmelerin hızlanması, çatışma ve çelişkilerin en yüksek düzeyde ortaya çıkması sosyolojinin ortaya çıkışında önemli bir rol oynamıştır. XIX. yüzyılda ortaya çıkan toplumsal sınıf, ideoloji, proletarya, aydın, sınıf savaşı, şehirleşme, kapitalizm, bilimsel sosyalizm, komünizm, fabrika üretimi, kitleler, kriz/bunalım, demokrasi, eşitlik, özgürlük gibi yeni kavramlar ortaya çıkmış veya yeni bir anlam kazanmıştır. Geçmişte olmayan sosyoloji, antropoloji, psikoloji gibi yeni insan/toplum bilim dalları ortaya çıkmış, modern bilim anlayışı temelinde diğer bilimlerde de büyük değişiklikler gündeme gelmiştir. Bu dönemde burjuvazinin diğer araçlar üzerinde henüz yeterince egemenliği söz konusu olmadığından, topluma istediği yönü verebilmesinde siyaset önemli bir güç olacaktır. Batı, dünya egemenliğine dayalı olarak kendi düzenini oluştururken, hem toplum sınıfları arasında (sosyalizm), hem de toplumlar arasında (milliyetçilik) bölünmüş, kendi içinde çelişki ve çatışmalarla karşı karşıya kalmıştır. Sosyoloji yeni siyasetin ve toplumun örgütlenmesi.