Bu ikinci ciltte işlenen konuların büyük bir kısmını, kabaca tamamını, Ömer Laçiner Birikim’in 1975-80 arasındaki birinci yayın hayatında ele almaya başlamıştı. Bu nedenle, aralarında zaman zaman onbeş hatta yirmi yıllık zaman farkları olmasına rağmen, bu iki ciltte yer alan yazılarda süreklilik ön plana çıkıyor. Sosyalizmin insan anlayışında, iktisatla siyaset ilişkisinde, hem özgürleşme vaadi hem de tahakküm ilişkisi içeren emek kavramı hakkında, vb. düşüncenin olgunlaşmasının ve kavramların zaman içindeki evriminin getirdiği farklılaşma dışında, sorunlara bakış tarzında yatan bir süreklilik bu. Sadece eleştirmekle yetinmeyen, eleştiriyi yeniyi tasarlamanın doğal bir anı olarak kabul eden ve bu yeniyi aramaktan yorulmayan bir düşünsel çabanın ürünleri olan bu yazılar, dergi sayıları içinde dağınık biçimde durdukları hali terk edip yan yana geldiklerinde, içerdikleri bütünsel anlam çok daha çarpıcı biçimde ortaya çıkıyor. Hiçbir kolaycılığa ödün vermeden sürdürülen bir düşünsel uğraşın çabalarını, arayışlarını, evrimini kavramak daha kolaylaşıyor. Yazıları belli bir kronolojik sırayla okuyunca, Ömer Laçiner’in düşüncesinin işe önce kendi kabullerini sorgulayarak başladığı, sürekli kendini aşma çabası içinde olduğu daha bariz biçimde görülüyor. Ahmet İnsel