Sosyal bilimler modernliğin ara yüzyılında iç içe geçmiş bir vaziyette bulunurlar. Özellikle gündelik yaşam çalışırken, toplumun yapısı, tarihi, kültürü birbiri içine geçtiği için bunlar gibi konuların çalışılması da multidisipliner bir hal almıştır. İnanç ise insanlığın başlangıcından beridir, insan hayatını şekillendirmiş ve ona yön vermiştir. Bireyler, anlamlar dünyasını her gün yeniden inşa ederken, bu anlamları içselleştirerek tekrar nesnelleştirip dışsallaştırırlar. Bu sosyalleşme süreci içinde sosyal gelişim alanında birey, hem kendini inançlarını grubunki ile paralel olarak değiştirirken aynı anda grup kimliğini de inşa etmiş olur. Bireyin bu sembolik yaşantısı onu farklılıklara ve ani değişimlere karşı korur ve yargıya varabilmesi için zaman kazandırır. Elinizdeki bu kitap, sembolik etkileşim teorisinin varsayımları dikkate alınarak, Sosyal Psikoloji’ye sosyolojik bir bakış sağlama amacı gütmüştür. Bu bakış oluşturulma amacının dışında ayrıca inanç alanının sosyal psikoloji konularına dahil edilmesinin de önemi vurgulanmıştır. Ülkemizde olmayan ancak Din Psikolojisi ve Din Sosyolojisi içinde konuları çalışılmakta olan Social Pyschology of Religion adlı bilim alanını ülkemize getirme ve bir farkındalık yaratma amacı da ayrıca düşünülmüştür. Bu dalın isim olarak çevirisi siz değerli okuyuculara bırakılmış, bizim tarafımızdan Sosyal Psikolojik Din Psikolojisi olarak çevrilmiştir. Ülkemiz Psikoloji camiasının araştırmalarında din alanına olan bilinmez uzaklığı aşmak dileği ile...