Tükendi
Stok Alarmı"Kitabınızı elime alır almaz özenle ve sevgiyle okudum. Uslubunuzu yadırgamadım.
Duygularınızda, yorumlarınızda haklısınız. Kitabınızda görülen anlam, Alevilerin, Bektaşilerin İslam dışında olmadığı; ancak Ehlibeyt gibi kendilerine özgü, değişik, gösterişiz, riyasız, özü konuşturmak istedikleridir. Yanlış olanı düzeltmek için çabalarınız, kitabınızda açıkça görülüyor. Sizi candan kutlar, selam, sevgilerimle yüce Allah’a niyaz ederim."
- Lütfü Doğan Devlet Eski Bakanı ve Diyanet İşleri Eski Başkanı
Ben Kuran’ın *zâhiri*, yani açık anlamları yerine, daha çok *batini*, yani içsel anlamlarını açıklamaya çalıştım. Hazret-i Muhammed Sallallâhü Aleyhe ve Sellem Efendimiz, bir hadisinde; *ben Kuran’ı ümmetimin en zayıfının anlayabileceği şekilde açıklanmasını istedim. Siz, Kuran’ın gerçek ve gizli (içsel) anlamlarını ise, benim Ehl-i Beyt’imden ve yakın sahabelerimden öğrenebilirsiniz* demişti. Bu hususta Hazret-i Ali Efendimizin torunu, Hazret-i Peygamber’imizin de ikinci göbekten torunu olan İmam Zeynel Abidin, *nice gizli sırlar ve bilim cevherleri var ki, bunlardan bir tanesini söyleyecek olsam, beni puta tapmakla suçlarlar ve kafamı keseler* demişti. Yine bu sırlara vakıf bulunan Ebu Hureyre adında bir sahabe, *Hazret-i Peygamber Efendimizden iki çeşit ilim öğrendim. Ancak bunlardan bir tanesini sizlere öğretmeye izinliyim. ikincisinden tek söz edecek olsam, derhal beni boğazlarsınız* demişti.
İşte benim anlatmaya çalışacağım konular, Hazret-i Peygamber Efendimizin, insanlara akılları erdiğince açıklayın dediği, İmam Zeynel Abidin’in ve Ebu Hureyre’nin söylemekten çekindiği gerçek ilimlerdir ve sırlardır.