Unutma!
“Sen sadece yetimhaneden gelmiş bir çocuk değilsin. Hanedana mensup bir Osmanoğlusun. Bir geçmişin var, bir kökün var. Çok derin maziden gelen bir nefesin olduğunu asla aklından çıkarmamalısın.
“Sürgündeki Osmanlı hanedanı olan bizlerin hayatı çok zor şartlar altında geçti.
“Beş parasız, yurtsuz, apartmanların bodrum katlarında, soğuk ve yağmurlu caddelerin kaldırımlarında, duvarlarından şırıl şırıl suların aktığı rutubetli odalarda can verdik. İtildik, kakıldık, horlandık ve aç kaldık. Buz gibi havalarda kamyon kasalarının içlerinde donarak ölen akrabalarımı biliyorum. Ama kendi ülkemin aleyhinde en küçük bir söz söylemedik. Aç kaldık, alçalmadık.
Avrupa’nın bazı beldelerinde dedelerimin, teyzelerimin, halalarımın isimsiz mezar içinde yatmakta olduğu gerçeği yüreğimi hep sızlatır...”
Doğum sonrası hastanede karışan Osmanlı hanedanına mensup bir bebek... Sokaklardan, yetimhaneye, oradan da Hanedan koltuğuna geçiş hikayesi.
Günümüz dünyasında geçen bu olay tarihe farklı bir bakış açısı sunuyor. Bu kitap, özellikle gelecek kuşakların kendi tarihine daha bilinçli bakmasını sağlayacak.
Bu kurgu-roman, aynı zamanda; beyinlerimizi işgal altında tutan emperyal kültür gücüne karşı bir bilinç hamlesi niteliğindedir.
DEMİRHAN KADIOĞLU