Hayat, bir film sahnesine benzer. Ancak bir farkla…
Her sahne bir kez oynanır. İkinci kez oynanma şansı yoktur. Herkes kaderin kendisi için hazırladığı rolü oynar ve gün gelince iner sahneden… Bu romanda yazar Danyıldız, bir film ile hayatın kendisini karşılaştırmıştır.
Murat, ilk oyunculuk denemesinde, sevdiğinden ayrılmak zorunda kalan bir genci oynamakta, ancak istenen performansı sergileyememektedir. Ta ki Aydan`la tanışıp ona âşık oluncaya ve Aydan onu aşkın doruklarındayken terk edip gidinceye kadar…
Murat, hayatla yüzleştikten sonra rolünü sahici bir şekilde oynamayı başarır. Ayrılık sahnesini hüzün fırtınaları kopararak oynar. Bu rol, Murat`ı zirveye taşır. Ancak gerçek hayatta kalbi yaralı ve kanadı kırık biri olarak kalmıştır. Üstelik hep bir bilinmezin içindedir Murat. Aydan onu neden terk etti?