20. yüzyılda dünya çok şeye gebedir.
Yarım asır önce başlayan tanassur hadiseleri bitmiş, krifosların tamamı aleni Hristiyan olmuştur.
Birinci Dünya Savaşı dünyayı kâbus gibi sarar.
Sarıkamış felâketinin ardından Ruslar, Trabzon ve Gümüşhane’ye karabasan gibi girerler.
Yollar muhacirlik ağıtlarıyla yankılanır.
Bir yanda perişan Ardasalılar diğer yanda Pontus Devleti hayaliyle sarhoş gizli Hristiyanların torunları.
Ve Rusların çekilmesiyle patlak veren Pontus İsyanı…
Bütün bu kargaşada filizlenen pırıl pırıl bir aşk…
Turgay Bostan, *Üçleme*nin son kitabı Son Krifos’ta; 19. yüzyılda açılan yaraların Birinci Dünya Savaşıyla nasıl kangrene dönüştüğünü;
önce Türklerin muhaceretini, ardından Lozan Anlaşmasıyla Rumların mübadelesini âdeta sinema diliyle öyküleştiriyor.
Böylece 1829’da başlayan ve 1935’de biten 106 yıllık çalkantılı bir dönemi, Son Krifos romanıyla neticelendiriyor.