Yalnızlığın tercihten tecrite dönüşmesi sarsıcıdır. Kişinin içinde büyüyen boşluk nefretle dolarsa başkalarına da bulaşır. O boşluk hiç dolmaz, hep genişler. Güzel her şeyi yutar.
Son, kötülük ile iyilik arasındaki ince çizgiyi yerinden oynatıyor. Anne şefkatinin uzaklığı ile ölümün yakınlığı arasında kalan kadınları anlatıyor. Suçluluktan kaçmak için her şeyi göze alabilen irkiltici tarafımıza ayna tutuyor.