Hakkındaki bilgimiz az olmasına rağmen, Sokrates’i , aristokrat Eflatun’dan ya da ağır başlı bir filozof ve bilim adamı olan Aristo’dan daha iyi tanıyoruz. Onun, siyasal karışıklıklara kulak asmadan, sırtından hiç eksik etmediği hırkasıyla Pazar yerinde dolaşarak gözüne kestirdiklerini yakalayıp söze tutuşunu; gerek gençleri, gerekse bilim adamlarını çevresinde toplayarak bazı terimleri tanımlamasını, aradan 2300 yıl geçmesine rağmen hala gözümüzde canlandırabiliyoruz.