Sokrates, Antik Yunan’da retoriğin hâkim olduğu Sofistik dönemde yaşamıştır. Platon ve Aristoteles’le birlikte Antik Yunan’ın en büyük düşünürlerindendir. Hiçbir yazılı eser bırakmamıştır. Fikirlerini ancak öğrencisi Platon’un diyaloglarından ve yazar Ksenophon’un Sokrates’e dair hatıralarını topladığı Memorabilia’dan öğrenebiliyoruz. Platon’un diyalogları dışında, Sokrates ile ilgili elimizdeki en eski metin, Sokrates’in Savunması’dır. Bu, Yunan felsefesinden günümüze ulaşan en eski belgedir. Daha önceki her şey kaybolmuştur. Bu eserler, fikirlerine dair önemli ipuçları vermenin yanında tarihi kişiliği hakkında da bilgi verir. Sokrates, bir dönem doğa filozofu Anaksagoras’ın derslerini dinlediyse de tabiat felsefesi konusuna fazla ilgi göstermemiştir. İnsanla ve toplumla ilgilenmeyi tercih etmiş, bu konularda fikir üretmiştir. Sık sık cehaletinden söz eden Sokrates, *Tek bildiğim, bir şey bilmediğimdir.* Sözüyle tanınır. M.Ö. 399 senesinde tanrıtanımazlıkla ve gençleri yozlaştırmakla suçlanan Sokrates, Atina’daki halk mahkemesinde ölüme mahkûm edilince baldıran zehriyle hayatına son vermiştir. Öğrencileri, Sokrates’in ölümünün ardından kurdukları farklı okullarda fikirlerini yaşatma çabasına girmişlerdir. Sokrates aslında felsefeyi yeniden kurmuştur ve Savunma’sı başlı başına felsefeye giriştir.