1982. Kuzey İrlanda’da düşük yoğunluklu iç savaş on dördüncü yılında.
Evine düzenlenen baskından yaralı kurtulan Dedektif Sean Duffy müfettiş rütbesiyle tekrar göreve döner, önüne gelen ilk vakayla uğraşmaya hazırdır: Metruk bir fabrikaya, bavul içerisinde bir insan gövdesi bırakılmıştır. Elde sadece tek bir ipucu vardır. Cesedin bedenindeki dövme.
Duffy her zaman kendisini cesetten katile götüren bir kan izi olduğunun farkındadır. Bu iz ne denli silik olursa olsun katili bulacaktır. Böylece işadamlarından güzel dullara, polis notlarından konsolosluk kayıtlarına, kırdaki yollardan kentlerin sokaklarına uzanan bir soruşturma evresi başlar. Ama nereye giderse gitsin Duffy’nin burnuna pis kokular gelmektedir…
Flaubert’in Madam Bovary’sinin kahramanından esintiler taşıyan Emma karakteriyle (ikisinin de adları aynıdır) polisiyeyi gerçek bir edebi eser düzeyine yükselten bir roman…
*Adrian McKinty’nin bugüne dek yazdığı en mükemmel eser… Hızlı temposuyla soluk soluğa okunuyor.* Mail on Sunday